Soğutma Kulesi Çalışma Performansındaki Düşüşün Nedenleri?

 Anasayfa / Blog / Soğutma Kulesi Çalışma Performansındaki Düşüşün Nedenleri?

SU SOĞUTMA KULESİ İÇERİSİNDE PARAZİF OLUŞUMLAR YA DA KİREÇ, DOLGULARI TIKAMIŞ OLABİLİR ( KULE VE İÇERİSİ GÖZ İLE FİZİKSEL OLARAK KONTROL EDİLDİ Mİ?)

Besleme suyu yumuşatma cihazıyla kireçten arındırılmaz ise kireç oluşumu genelde yavaş yavaş taşlaşma gibi büyüyerek gelişir. Küçük kireç partikülleri yüzeydeki her noktaya önce ince bir film tabakası şeklinde daha sonra hızlanarak tortu ve taşlaşma şeklinde yüzeyde rahatlıkla görülebilecek şekilde yüzey oluşturur. Sıcaklık, taze hava, karanlık veya aydınlık bölgelerin oldukça fazla olduğu, doğru şartlandırma yapılmayan su soğutma kulelerinde dolguları tıkayacak seviyede dahi bakteri oluşumu mümkündür.

KULE FAN KANATLARINDA PARAZİF OLUŞUMLAR BALANS YAPIYOR OLABİLİR. ( FAN KANATLARINDA PARAZİF OLUŞUMLAR GÖZLEMLENDİ Mİ?)

Özellikle devamlı dönmeyen, aralıklı duruş yapan kulelerde görülen ve fanın bulunduğu bölgedeki yük nem oranıyla çok hızlı çoğalan parazitler, fan kanatlarında koloni oluşturup etkili ağırlığa ulaştıklarında fan balansını olumsuz yönde etkilerler.

aksiyal fan

FAN MOTORU YANMIŞ YA DA FAN MOTOR BAĞLANTILARINDA SIKINTI OLABİLİR. (MOTOR VE MOTOR BAĞLANTILARI KONTROL EDİLDİ Mİ?)

Fan motoru bağlantıları gözle kontrol edilmeli, bu kontrol sırasında kesinlikle kule duruşta olmalı, çalışırken bu kontroller yapılmamalıdır. Motordan yanık reçine kokusu ya da kesif sürtünme kokusu geliyorsa bu motorun sargılarında, kutup başlarında bir yanma ya da rulmanlarında bir bozulma olduğu anlamına gelmektedir. Fanın motora direkt bağlandığı sistemlerde motor fan bağlantısının birbirine olabildiğince sıkı bağlanması, kesinlikle gevşemeyecek şekilde irtibatlandırılmalıdır.

İŞLETME ŞARTLARINDA BİR DEĞİŞME OLABİLİR. (KULENİN KURULUM ESNASINDA VAR OLAN İŞLETME ŞARTLARINDA DEĞİŞME OLDU MU?)

Tam kapasite seçilen kulelerde tıkanma, çevrimdeki düşme, su dağıtım sistemindeki ve fıskiyelerdeki arazlar, fan ve motor arızaları dışında kalan, mevsimsel kapasite yetersizlikleri ve mevcut işletme şartlarındaki değişme ve arızalardan kaynaklı artan kapasitelere kule cevap veremeyecektir.

DEBİ YA DA GİREN SU SICAKLIĞI ARTMIŞ OLABİLİR. (KURULU GÜÇTE, DEBİ YA DA GİREN SU SICAKLIĞINDA ARTMA, DEĞİŞME VAR MI?)

Su soğutma kulelerinde çevrim pompalarındaki kapasite değişiklikleri kule performansını direkt etkiler. Çevrime giren çıkan suyun sıcaklığıyla ve debisi ile direkt bağlantılı olan kule kapasitesi bu faktörlerden bir ya da bir kaçının değişmesi ile belirgin yetersizleşecektir.

KULE POZİSYONUNDA BİR DEĞİŞME OLMUŞ OLABİLİR. (KULE LOKASYONUNDA BİR DEĞİŞME OLDU MU?)

Yükseklikleri, kulelerin birbirlerine ve yakında herhangi bir yapı varsa yapılara olan uzaklıkları kule verimi açısından önem arz etmektedir. Kuleler her zaman taze havayı alabilecekleri şekilde konumlandırılmış olmalıdır. Ayrıca, dışarı bıraktıkları havayı tekrar sisteme almamaları için çevre şartlarına bağlı olarak konumları çok önemlidir.

KULE ETRAFINDA YENİ BİR YAPILANMA DUVAR, PANEL, BRANDA GİBİ HAVA EMİŞİNİ ZORLAŞTIRACAK BİR YAPI OLABİLİR. (KULE ETRAFINDA KULENİN HAVA SİRKÜLÂSYONUNU ETKİLEYECEK YENİ BİR YAPILANMA VAR MI?)

Faaliyetteki kulelerin genelde fan ya da su sesinden dolayı etrafı ehliyetsiz kimseler tarafından ses izolasyonu yapmak için kısmen veya tamamen kapatılması sonucu verimsizleşmesi doğaldır. Bunun yanında kulenin konumundan dolayı mevcut yerleşimin kuleyi bazen içine alacak seviyede gelişmesi zaman zaman kuleyi kapalı alanda bırakacak durumlar oluşturmakta, buda hem kulenin bulunduğu ortam açısından hem de kule çalışma performansı açısından ciddi riskler doğurmaktadır.

KULE SU DAĞITIM SİSTEMİNDE KIRILMA YA DA TIKANMA OLABİLİR. (KULENİN SU TESİSATI KONTROL EDİLDİ Mİ?)

Kule su dağıtım sistemi genelde 6 bar basınca dayanıklı pvc ya da pprc malzemeden üretilmektedir. Kırılmalar yıllar boyunca devridaim sırasında yorulan malzemeden ya da imalat sırasında et kalınlığının yanlışlıkla azaltılan kısımlardan meydana gelmektedir. bu durum sık olmamakla beraber olasılıklar arasında olduğundan su dağıtım sistemi gözlem penceresinden periyodik olarak kontrol edilmelidir. Kırılmanın bir diğer sebebi yanlış malzeme seçimi olabilir. Su soğutma kulelerinde 45 ºc ve üstünde pvc yerine pprc ( kopolımer katkılı polypropılen ) malzemenin kullanılması pvc malzemenin 45 ºc ve üzeri sıcaklıklarda yumuşaması ve mukavemetinin düşmesi sonucu eğrilme ve kırılmaların yaşanmasına sebep olmasından kaynaklanmaktadır.

Her iki malzemeninde (pvc ve pprc) kaynak yapılırken hem kaynak elektrotlarının hem de kaynak yapılan her iki malzemeninde aynı speclerde homojen üretilmiş olması çok önemlidir. Kaynak kalitesi kaynağı yapan operatörün kabiliyeti kadar ürünlerin bu anlatılan uygunlukta olmasıyla yakından ilgilidir. Eğer kaynak yapılan materyallerin erime noktaları vb. farklılıklar varsa kaynak kısa sürede kopacaktır. Ayrıca kaynak yapılırken kaynak yüzeyinin artırılması ve kaynağın daha mukavemetli olması için her iki parçada da pah bırakma denilen işlem yapılmalıdır. Başka bir sebep de yanlış hesaplanmış debi olabilir. Her borunun belli basınçlarda su geçirme kapasitesi vardır bunun üzerindeki zorlamalar boruda ya da fıskıyelerde kırılmaya sebep olabilecektir.

FISKIYELERİN SAĞLAMLIĞI KONTROL EDİLMELİDİR. (KIRILMIŞ YA DA ERİMİŞ SU DAĞITIM TESİSATI, FISKİYE GÖZLEMLENDİ Mİ?)

Fıskiyeler yerlerine tutturulurken sıkıca geçmeleri sağlanmalıdır. bu noktada ince, sık ve çoklu diş bağlantılı fıskıyelerin tercih edilmesi uygun olacaktır. Fıskiyeleri zorlayan en önemli unsur su dağıtım sistemindeki suyun basıncıdır, yüksek basınç, amacından daha büyük bir balon yaparak dengesiz su dağılımı yapacak bunun yanında tüm tesisatın devamlı zorlanmasına, yer yer fıskıyelerin kırılmasına sebep olacaktır. Bu noktada yetersiz basınçta fıskıye su dağıtım balonunun hesaplanan kadar olmaması sonucu suyun yeterince puluvarıze edilmeden dolgu üzerine atılmasına sebep olacağından başka bir verimsizlik sebebidir.

damla tutucu

DAMLA TUTUCULARDAN BİR YA DA BİR KAÇI KAYMIŞ YA DA KIRILMIŞ OLABİLİR. (DAMLA TUTUCU POZİSYONU VE DİZİLİMİ KONTROL EDİLDİ Mİ?)

Damla tutucular oluşturduğu yüzeyle kule dışına atılan bağıl nem oranı %100 olan hava ile birlikte su damlacıklarının kule dışına atılmasına engel olmak için dizayn edilmiştir. Damla tutuculardan geçen havanın belli bir dirençle karşılaşmadan üzerindeki damlacıkları bırakması mümkün değildir. Bu zorlama gerek damla tutucunun şeklinden gerek damla tutucuların üzerindeki yatay çizgilerden kaynaklanır. Bu kadar direçten geçmeyi hava mecbur kalmadıkça istemez, dolayısıyla damla tutucu katındaki herhangi bir boşluk, kulenin tüm çalışma verimini doğrudan olumsuz etkiler ve damla tutucu katındaki kırılma ya da kaymaların olduğu bölümlerden çok şiddetli damla kaçakları ve o noktaya doğru hızlı bir hava akışı gözlemlenir. Bu da kulenin yeterince soğutma yapmamasına gerek ve yeter sebeptir.

LUMBOZ KAPAĞINDA HAVA KAÇAĞI VARMI (İZLEME PENCERESİNDE HAVA SIZDIRMAZLIĞINI SAĞLAYAN CONTALARIN KONTROLÜ YAPILDI MI?)

Lumboz kapağı gözlem penceresi olarak da adlandırılan kısımdır. Dolgu kotu ile damla tutucu katı arasındaki kısma yani tam su dağıtım sistemini kolayca gözlemeye yarar. Bu kapaktaki contalar su geçirmez (epdm) özelliğe sahiptir. yanlız bu kapağın açılması kapatılması sırasında bakım elemanının dikkatsizliği sonucu bu contaların deformasyonu mümkündür. Deforme olan kısımdan hava kaçağının olması, fan tarafından vakum yapılan ve dolgu katından geçerek gelmesi gereken havanın direk bu kapaktan emilmesi anlamına gelir ve ciddi verimsizlik sebebidir.

ÇEVRİM POMPASI ARIZALANMIŞ YA DA ÇARK KANATLARINDAN BİR VEYA BİR KAÇI KIRILMIŞ BU YÜZDEN YETERLİ ÇEVRİMİ YAPMIYOR OLABİLİR.

Yetersiz devirdaim; ya motorun eksik gelen fazından yada çark kanatlarından bir yada bir kaçının kırılmasından kaynaklı olabilir.Pompalar bu durumda kesinlikle çalıştırılmamalı çalıştırılırsa pompanın yanması yada çark grubunun tamamen parçalanması gibi olumsuz sonuçlar doğabilecektir.